Çekememezlik sarmış 4 bir yanımızı...

" Adamın biri bir gün ölmüş ve  Cennete gitmiş , yıllarca kalmış ve canı sıkılmış , Melekler'de rica etmiş , ve

Melekler'de İyi ruhlar için Cehennemi göstermek için bir tur düzenlemiş.

Cehennemin kapısından konuk olarak Gelen Ruhlar, Birçok  Kazan ve başlarında birer Zebani görmüşler...

Daha da yaklaşında Kazanların üzerinde yazan yazıları okumuşlar.

Amerika,Almanya,Rusya,Nijerya,Çin,.......sıralanıyormuş.

Her Kazanın başında da birer Zebani duruyormuş.

Ancak bir terslik varmış , Kazanların birinde Zebani durmuyormuş... 

Bunun sebebini sorunca, Melek açıklamayı patlatmış.

Bu kazanlar Ruhların kaynatıldığı kazandır, Ruhlar kazandan çıkmaya kalkarsa Zebaniler Tokmakla geri 

sokar.

Ancak O Kazan Türklere Ait Kazandır, O Kazandan Kaçmaya çalışan Ruhu , içindeki Ruhlar geri çeker..."

Bu fıkra'da anlatılan herşeye bir Türk olarak katılıyorum.

Hayatımız Stres altında......

STRES VE İLAÇLAR DOSTUMUZ...

Kendimi bildim bileli Açık Hava Reklam Sektöründeyim. Nasıl mı ? Babanız , Açık Hava Reklam

Sektörüne 1966'da girer ve siz 1975'te doğarsanız, Bu sektöre doğmuş olursuınuz.

BIKTIM DEMEDİNİZ Mİ HİÇ?

Babamla ilgili ilk hatıralarım , bitmek bilmeyen çalışmaları ve herzaman Stresli ve apart'da bekleyen bir

Uçak misali yapısı olmuştur.

Hiç Anlamazdım Okul zamanı bu durumu ve Çok Garip gelirdi.

Tam 18 sene sonra , Etrafımdaki herkes bana aynı şeyleri soruyor ,

Ne bu Stres diye ?

Hele Doktorlar bir akıl veriyorlar ki ? Endişe yapma ,Stres yapma  filan...

YETER DEMEK İSTİYORSUNUZ !

Ama 18 senede birçok Reklamcı,Tabelacı,Dijital baskıcı ve Kopyalama Merkezi sahibi ve çalışanı ile

tanışma  fırsatım oldu.

%95'inde gördüğüm manzara hep aynı idi, Hep bir stres hep bir karınca gibi gece gündüze karışmış

çalışma, eve gidince Kafa'nın bu stres'le dolu olması.

Stres Çalışan ve Patron ayırt etmiyor Sektörümüzde...Herkesi vuruyor.

Aslında Araştırmak lazım ,Bu İşimizin Bize yarattığı Stres Hayatımızdan Ne Kadar Yıl götürüyor , Ailemize

,eşimizi dostumuzu ne kadar yıl bu stresten üzdük diye?

Sektörümüz için çok ilginç bir Söz duydum geçenlerde , paylaşayım :

"  Reklamcı isen Stres ile dost olmalısın  yoksa Seni bitirir "..., bu söz tam 30 senesini bu işe vermiş bir

Tabela Ustasının sözü ki kendisi mesleğini severek yaparak Emekli olmuştur."

Herhalde Stresimiz ölünce bitecek...

Facebook hastasıyız...

Ayhan Sicimoğluna ait olan bu kelime gerçekten bu konuya uyuyor.

" Hastasıyım ...Hastası..."

Sosyal Ağ Fenomeni olan,Mark Zuckerberg yarattığı Facebook  31Milyon kullanıcı ile Türklerin en sevdiği

sosyal ağların başında belkide birincisi.


Peki bu kadar Sevdiğimiz Facebook'ta Türkler ne mi yapıyor, Socialbakers firmasıın Araştırmasına göre

Türkler Facebookta:

En çok Takip Ettiği Firmalar:

1-Avea -------------1.712.000 kişi

2-Turkcell-----------1.347.000 kişi

3-Nike Football/Türkiye-1.081.000 kişi

En çok Fanı olan Medya organları:

1-izlesene.com--2.165.000 kişi
.
.2-Namaz-------1.871.000 kişi

3-EDEBİYAT--1.258.000 kişi


Yukarıdaki rakkalara bakınca görülüyor ki Türk insanının zevkleri tartışılmaz ,yaşanır.....

Ne güzel değil mi , Eskiden Politikacılarımız İnsanlar Dertlerini unutsun Diye Küçük bir ülke takımı ile Milli

Maç alırmış ve TRT'de yayınlanırmış ki, halk gündem değişsinde dertleri unutsun.

Artık buna Gerek yok Internet ve Sosyal Ağlar var.....

Yazan:

Enver Şafak Aydoğan

İçimizi Saran Sıkıntı ---- Nakit Sıkıntısı..

PARA KARA DELİKTEN KAÇIYOR!

Yıllardan beri duyar dururuz, Türkiye'de Sermaye Sıkıntısı var diye.

Bir çok firma sermayesiz kurulmaktadır. Ve hep sıkıntı yaşamaktadır. Bunu Devlet yöneticileri başta olmak 

üzere herkes 30-40 yıldır bilmektedirler. Ancak Sıfırların atıldığı, Dünya ekonomik  krize girdiği günden beri Türkiye Cumhuriyetinin ana damarlarından biri olan Kobi'lerin ayırt etmeksizin %90'ını zor durumda.

TAKSİTLE YAŞIYORUZ

Konu İş yapamamak değil ,konu Nakit sıkıntısı. Kimse kimseden ödemesini alamıyoru,herkese herkese vadeli çekler ve taksitli kredi kartları hatta Senetlerle ayakta kalmaya çalışıyor.

Çek kanunun'da Hapis cezasının kalkması ile, çekler patlayan patlayana....

Bir'de bunun üzerine yok olan Kazançlar artık herkesi geçmişteki krizlerin ötesine götürüyor.

Böyle giderse Devlet Vergilerini toplayamayacak oda vadeli vergi toplamaya kadar gidecek. ...

OLMAYAN PARA!

Piyasa'daki Nakitsizlik ve yok olan kazançlar sonunda, bütün yük Bankalara binmiş durumda. Reel Sektörü ayağa kaldıracak piyasayı büyütüp canlandırmak yerine ,Hükümette haklı olarak aslında Cari Açığı ve ağırlıklı ithalatı azaltılması için İş Hacmini Daralmasını destekliyor.

Ancak Benim çok beğendiğim ,Maliye Bakanımızı biri uyarmalı , çünkü kurşunu ayağımıza sıkıp duruyoruz, Topal kaldık kalacağız.

Ara gaz da belli süre sonra kurtarmayacak , Ben Balon patlaması gibi ,firma kapanmalarının yaşanmasının çok uzak olmadığını ön görüyorum.

Eskiden Orta sınıfta yer alan Kobilerimiz vardır, şimdi Çok kazanan Holdinglerimiz , ve hiç kazanamayan KOBİlerimiz var.

Sıkışan hava patlar misali bu hava patlayınca, herkesten mutlu olan TUSİAD veMÜSİAD bağlı üye Holdinglerimiz ne yapacak çok merak ediyorum.

Kobiler büyümüyorsa Ülke ekonomisi kötü yolda demektir.

Allah yeni nesillerin yardımcısı olsun.

Kemirgenlerin en büyüğü ...Şüphe....

İnsanoğlu nasıl bir mekanizmadır ki ,hem mükemmel hem basit hem de inanılmaz karmaşık bir yapıyı aynı anda barındırmaktadır.

Bu karmaşık yapıdaki en önemli Unsur Bence Ruhumuz ve beynimizin yaptığı savaştır.

Bu bazen karşımıza çıkar Kararsızlık olur, bazen aklımıza düşer Şüphe olur.

Şüphe duymayı en çok bilim adamları sever, çünkü araştırdığı konuya şüphe duymalıdır ki, çözüm bulsun.

Ama normal hayatta Şüphe insanı yer bitirir.

Şüphenin doğurduğu sonuçlar insanı  yok edebilir, insan Eşinden,dostundan,çalışma arkadaşından,kardeşinden ,arkaşından , ailesinden şüphe edebilir.
Şüphe duyulmasını engelleyecek faktörler varmı bilmiyorum...

Ama içinizde bir şüphe var ise ,herhangi bir konuda bunu Takıntı haline getirmeden içinizde bitirecek formüllerin bulmanın yollarını  bulmalısınız.

Yoksa Şüphe Dünyadaki kemirgenlerin en büyüğüdür ,Şüphe öyle bir yerki içinizi bitirir ....

İkinci safhasında TAKINTI'ya çevrilen ŞÜPHE'den uzak durmak için ben, 

HER ZAMAN KAZANAMAYACAĞIMI BİLİRİM, SEVDİKLERİMİNDE HATALARI OLACAĞINI AMA BUNU BİLİNÇLİ YAPMADIKLARINI DÜŞÜNÜRÜM(avutsa bile), GÜVEN DUYGUSUNUN KARŞILIKLI OLACAĞINI BİLİRİM.

Şüphe hiç kalkmamalı ama haddini de aşmamalıdır.

Şüphe duyuyorum acaba bu Kemirgen sizi de yiyor mu ?

Eğitimi hem veren hem alan...

Herşeyin başı eğitim bu hayatta,  ilk okula başladığım yılları 

hatırlıyorum da 1982 senesi idi... 

Tam 20 sene sürdü, eğitim hayatım ve.. 2002de Yüksek Lisans ile 

sona erdi ,dersem de inanmayın, hayatta ,hem özel hem iş 

hayatımda hergün neler ögreniyorum inanamazsınız.

İnanmaya açık olan, her zaman kayıt modunda olan insanlara

hayranım ben,onlarla çalışmak bir zevktir.

Eğitime aç ve egosunu dindirmiş insanlardır.

Bende Son 2 aydır kendime ve 18 senedir yürüttüğüm işime yeni 

rotalar çizmek için eğitimlere ağırlık vermeye başladım.

Bütün IT bilgilerim,Satış becerileri ve eksiklerimle eğitimlere 


girdim.

Birçok eğitimde Tek düze verilen bilgiler ve Eğitmenin sadece 

vermek ve empati'den uzak tavrı sizi ilk 1saatte soğutur ya bende 

öyle soğudum.

Sadece  1 Eğitmenin yaklaşımı belki benden belki  de frekans 

uyuşmasından bence genelde Kurumunda yaklaşımında çok tuttu 

bende.

Firma Coproline aslında, kimseyi tanımıyorum oradan, ancak Sayın 

Berke SARPAŞ yaklaşımı ve benim bilgi birikimime yaklaşımı beni 

1 adım öteye taşıyacak bilgilerin başlangıcını alıp ,kendi bilgilerimle 

harmanlayınca ,yeni bir başlangıcın işim adına başlangıcı oldu.

Kendim için böyle eğitimlere devam edeceğim.

Ancak yine söylüyorum övgü ve 

teşekkürlerim bildiğim tek Sayın 

Berke bey'edir. Coproline firması şu  

anlık sadece Berke beyden ibaret 

benim açımdan  ...

 Ancak firma hakkında olumlu şeylerde hem internet 

ortamı hem de piyasada az olmayacak şekilde duyulmakta..

Klasik Türk halkıyız, Kolay güvenmeyiz ama güvenirsek de 

bırakmayız..

Eğitimden hiç vazgeçmeyen bir toplum umuduyla.



Yazar:
Enver Şafak Aydoğan

Niye yaşıyoruz biz....?

Hoppala, damdan düşer gibi kimsenin bilemediği veya herkese  

farklılık gösteren bu konuyu daha ilk blogta yazılır mı?

Bu blog sayfamızın amacı hepimizin hayatlarında yaşadıklarıdır, 

sınır yok, kimseye kötü ve hakaret söylemedikçe herkes yazabilir. 

Ancak başta yazarlarımız Belli bir fikir ve çevreye ait dostlarımız 

olacak ve böyle yola çıkıyoruz.

Hayat denen olgunun ne olduğunu hiç düşündünüz mü, neden her 

gün aynı şeyleri yapıyorsunuz...

Mutluluk geliyor geçiyor, Mutsuzluklar geliyor geçiyor ,Zaman 

geliyor geçiyor...

İnsanlar doğuyor ve ölüyor....

Bir Tren peşinden aslında neden koştuğumuzu bilmeden koşuyoruz...

Allah'tan Vademizi bilmiyoruz da koşuyoruz...

Neden yaşıyoruz , cevabını mantıkla 

çözemeyenlerdenim ,belki de romantiklerdenim de denebilir...

Bir insanı sevince Herşeyi unutanlar varya ; işten ben öylelerdenim.

Ben Eşimi,Köpeğimi ,Ailemi sevdiğim için yaşıyorum ...

Ya siz....siz neden yaşıyorsunuz...?

Yazar:

Enver Şafak AYDOĞAN